4 Ocak 2011 Salı

An itibariyle

image
Böyle bir site varmış, benim neden haberim yok bilinmez..
Hmm tamblır…
Blog denen olaya bir türlü ısınamadım. tumblr’ın farkı nedir? daha renkli falan.. yalan bence.. hepsi geyik, biz de (ben sen o) bayılıyoruz bu geyiklere…
Bak şimdi, nereden nereye.. Ergenlik çağından bu yana, Tolga Akyıldız’ın, Blue Jean’de hepimizin Tolga Abi’si oldugu dönemlerde, ben de yazar olucam yazıcam deyip duruyordum kendi kendime, cunku goruyorum yazıyor, dusuncelerini, savunduklarını istediği gibi yazıyor ve yazmak abi.. yazmak dünyanın en guzel seyi, butun dunya da yazıyor zaten artık. facebooka-twitter’a en basitinden…
Her neyse,
Bu fantaziyi, okulda, kendi dergimi çıkararak gerçeğe dönüştürdüm . her pazartesi üşenmeden fotokopi çekip, dagıtırdım ve dev satış yapardım, şaka değil baya kapış kapış giderdi, sonra hemen rakipler çıktı piyasaya, ben de gençlerin önünü açtım, zaten hevesimi almıştım..
Sonra,
internet geldi, yazarlık ele ayağa düştü.. hemen faydalandım :) bir güncel web sitesine, köşe yazarlıgı için basvuruda bulundum. zırt kabul ettiler hemen.. ozamanlar ekstra girişken ve hızlı bir genç olarak fıt fıt fıt yazıp durdum, sonra site kapandı çok üzüldüm.. 
gel zaman git zaman eksi sozluk’te yazar olma serefine nail oldum.. agresif-serseri gençliğimin kurbanı olup, ağzıma geleni söyleyip, herkes hakkında aptal saçma seyler yazıp oradan da bir güzel atıldım. hayatımda bir yerden atılmak nedir, eksi sözlükten ögrendim :p sonra aklım basıma geldi tabi… 
sonra blog actım, adam gibi ilgilenmedim çöp oldu gitti..
bunun da çöp olup gitmemesi umuduyla…
zira bazen twitter’dan 140 karaktere sığamıyorum! oyuzden 10 defa twit attıgım zamanlar oluyor.. ayrıca onun da bazı açılardan faydalı oldugunu dusunuyorum.. tam “ulan ben bu konuyla ilgili konusucam” diyorum, sözüm kesiliyor..
sözümün kesilmesini sevmem..
hele hele de bunu bir robot tarafında yapılmasına hiç dayanamam…
Bak bir anda açıldım nasıl da yazıverdim şıkır şıkır… 
Zevgiler
image

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder