10 Kasım 2011 Perşembe

            Yıkık dökük bir ülke, bir takım büyükler tarafından meta niyetine harcanan gençler, mutsuz, aç, yasaklı, cezalı, karanlık bir vatan! Hiç bir şey hayal ettiğin gibi gitmiyor Atam ve bizler bugün seni özlemle anıyoruz! 
           Biz, çalışkan ve zeki Türk gençleri olarak, var olan düzene, yapılan haksızlıklara ve bilumum değişimlere karşı sesimizi yükseltiyoruz da, bir türlü kendi aramızdaki barışı ve kardeşliği sağlayamıyoruz Atam! Türk genci birbirine düşman olmuş vaziyette!
         Kim ne söylese inanır olduk. Biri de çıkıp zekice bir şey söylediğinde ise onu taşlar olduk Atam. Adalet dediğin, saraylardan ibaret olmuş, çoluğa çocuğa tecavüz edeni salıyoruz da fikrini anlatanı, derdini yazanı içeri tıkıştırıyoruz Atam. 
  
  
           Zora düşene yardım eli uzatmak için bir oluyoruz ancak 'kardeş' dediğim adam, bana katil muamelesi yapıyor Atam, 'senin uzattığın elden ne çıkar' diyor kardeş dediğim adam bana, aynı yolda yürüdüğümü sandığım ADAM, beni kendi karanlık, hiç bir ise yaramayan, konuşmaktan başka hiç bi boka yaramayan o çirkin ve karanlık dünyasına çekiştiriyor Atam! Kimi sevmemem gerektiğini öğretiyor bu ülke bana Atam, sevgi namına kalan en ufak kırıntı ancak birileri zora düştüğünde ortaya çıkıyor Atam. Kardeş diyemiyorum kimseye, kendi içimizde bile birbirimizi çekemiyoruz Atam.


Yaşıtlarıma bakıyorum herkesin akıllar bir karış havada, saygı desen zaten alakamız yok, büyüklerime bakıyorum sürekli kavga halindeler..






Bu halk aç Atam! Vaaz veren adamlar sıcacık evlerinde, masalarında eti, sütü eksik kalmazken, vatandaş markette et reyonuna uğramıyor bile artık.




Cumhuriyeti kutlamak yasak ama düğün dernekte eğlence serbest Atam!!



  

 Uzun lafın kısası, huzur içinde uyu istiyorum ama hiç birimiz uyuyamıyorken, sen de uyuyamazsın biliyorum.. 

Ve bugün, seni, fikrini, zikrini özlemle anıyoruz, zira o fikirlerden çok çok uzaktayız ve burası tabir yerindeyse cehennemi andırıyor Atam ve kurtulmak için çok geç...


2 yorum: