Sanırım Katatonia "Viva Emptyness" hayatımın albümüdür. Doyamadığım bir albüm... Her şarkısını bayıla bayıla dinlediğim bir albüm.

Bir albümde, her şarkıyı sevmek, sevebilmek, insanın sürekli tecrübe edebileceği bir deneyim değil. Ya da ben bu konuda çok şıpsevdi değilim. Bu çok bayıldığımız albümlerin bir de vazgecilmez bir "anti şarkısı" vardır."şu şarkı olmasaydı" ya da "bu kadar güzel şarkının içinde bunun ne işi var" ya da "ucube, yıkın şu ucubeyi, yakın, silin" dedirten....
İlla!!! O kötü şarkı. Yalnızca bir adet.. Olmazsa olmaz. Nazar boncuğu...
En son ne zaman bir albüme doyamadım...
Hayatımın albümü diyemem belki ama, son zamanlarda bir albüme daha doyamadım; Disturbed "Asylum" .
Son yıllarda duyduğum en sağlam album! Disturbed benim için hiç bir zaman Katatonia ile aynı yerde olmayacak, Katatonia'nın yeri başka, sadece tek albümleri değil, bütün albümlerini bayıla bayıla hiç sıkılmadan, her an dinleyebilirim.. Kıyaslama karşılaştırma yok...
Disturbed'le alakam yalnızca bir albümlük.. Ama o da ne albüm... Bence en iyi albümlerini yapmışlar...

Müthiş bir melodi zenginliği, David Drainman'in ses renginin güzelliği, dayanılmaz cazibesi :) , aranjeler, sound her sey ama her sey tek kelimeyle muhtesem, bir tek "o şarkı" dışında :) O şarkı dışında her şey ama her şey muhteşem.. Balad bir şarkı yok albümde, olmasa da olur, bazı albümlerde balad eksikliği duyulur, bazısında bir baladın olmadığını farkına bile varmaz insan, işte aynen öyle.

Anti Şarkı
"My Child" şarkının adı. Anti şarkı.. "Bu olmuş mu şimdi?" dedirten.. "Bu güzelim albüme yapılır mı, koyulur mu bu şarkı?" dedirten.
Hemen antrparantez, Disturbed'ü Shout coverlarıyla tanıdım, Stricken ile sevdim, Stricken şarkısı ile albümlerini dinlemeye başladım, sevmedim bıraktım, bir ara ciddi antipati duyuyordum hatta. Bana Nickelback'teki tadı veriyordu acıkcası. Kolej rock esliğinde, sert vokal, kötü şarkılar, sahte gelen bir takım tınılar... gibi gibi...
Derken, Össan Deneç Beyefendi, son iki albümlerinden bir iki şarkı dinleyip çok begendiğini söyledi, hadi dedim bakalım neymiş, ne değilmiş... İki albümü de dinledim, insanın başına her ne geliyorsa meraktan.. Merak etmek; üşengeç değilsen muhtesem bir sey... Asylum'u ilk duydugum saniye "şarkı" olarak, tek başına çok begendim, uzun süre repeat'e alıp durdum. "Baska neler varmıs" diye dinlerken, albümdeki her melodi durup durup dinlememe sebep oldu, bu da güzel - o da güzel derken, işte o çok nadir olan bütüüüüün albümü baştan aşağı sürekli dinleme eylemi hayata geçmiş oldu .

Disturbed'le Benim Aramda & Öz İtiraf.com
Zevk... Renk... Değişkenler... Ben nefret ederim, başkası çok sever, diyecek bir şey yok,
My Child adlı eser, bu albüme olmamış işte. Kısa ama çözümleyici bir öz itiraf; şarkının introsundan çok rahatsız olmustum ilk duydugumda. O ilk travma yüzünden şarkıya cephe aldım, hemen ayırt ettim onu digerlerinden ve adeta etiketledim. Insan beyni bazen bu denli yersiz tutuculuklar gösteriyor... Kurtulmak lazım...
Buraya yazmam mahremiyeti bozar mı?
Bence bozmaz, kendi inanç sistemim doğrultusunda rahatlıyorum :)
Sonuç itibariyle;
Asylum, bugun hala iyi bir yol arkadası... Cidden çok sevdiğim, keyif aldığım müzikli bir "kaset" ;)
Dahası;
Havalar git gide soğuyor
Donsuz geceler diliyorum...
Hmmmm bu kadar söylediğine göre dinlemek lazım....artık bana bi şekil ulaştırırsın bi zahmet
YanıtlaSiltabi ki seve seve..
YanıtlaSil